Panik Atak Tetikleyicileri ![]() Ahmet KURNAZ Uzman Psikolog NE DÜŞÜNÜRSEN O SENSİN .......der. Mevlana. İnsan psikolojisiyle düşünmenin ne alakası var diye düşünmemek elde degil gibi. Ama aslında beynimizin ve düşüncelerimizin insan psikolojisiyle dogrudan ilişkisi vardır. Tıpkı panik atak krizlerinde olduğu gibi... Kişi geçmiş yaşantısında olumsuz bir olay yaşamış ve kendisini o an yaşadıklarından dolayı çok kötü hissetmiş olabilir. Tıpkı boğulacak, nefes alamayacak, kalbi duracakmiş gibi kendisini yaşadiğı olaydan dolayı cok kötü hissetmiştir... Ama artık olay yaşanılmış ve olay bitmiş olmasına rağmen ,beyin bu kötü anıyı kayıt altına almıştır. Bazen yaşanılan olayın üstünden aylar, yıllar geçsede kişi bu kötü anıyı ne zaman düşünse, yada o olayı hatırlatacak bir tetikleyici olayla karşılaşınca , tıpkı olayı yeniden yaşıyormuşçasına panik atak krizini yeniden tetiklenir ve her şeyi yeniden fiziki olarak hissederek yaşamaya başlar... Aslında gerçekte olan hiç bir şey yoktur ,yaşanmış ve bitmiştir. Ama insan beyninin çalışma prensiplerine kabaca bir bakarsak... BEYİN gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemiyor... Yani beyin geçmişte yaşamış olduğu anıyla şu anı ayırt edemiyor geçmişte yaşadığımız kötü olayı düşünmeye başlayınca ,yada bir olay o anıyı tetikleyecek geçmişi hatırlatınca...Beynimiz hemen asli görevi olan organizmayı korumak görevi otomatik devreye giriyor ve endişe, korku ,savaş veya kaç, endişe, kaygi yaratan nöröadrenalin hormonunu hızla salgılamaya başlıyor ki bizi tehlikeden kaçmak yada savaşmak için hazırlamaya başlıyor bu da tıpkı savaşa hazırlanan bir yay gibi gerilmemizi sağlıyor. Arkasından sürekli nöröadrenalin altındaki vücudumuz kısık kısık ve sık sık yetersiz solunum yaparak beynin surekli nöröadrenalin salgılamasını ve vücudumuzun gerilmesine sebep oluyor gerilen vucut gerginliğini sürekli hale getirebilmesi için ...bu savaş yada kaç için gereklidir yeniden nöröadrenalin salgılamaya devam ediyor. Buda bir tür fasit dairenin oluşmasına sebep oluyor. Artık kişi bu duruma girince bu durumla başedebilmeyi bilmiyorsa enerjisi bitene kadar bu durum sürup gider. Profesyonel bir yardım alarak bu durumdan kurtulmayı ögrenmekte cok zor bir olay degil aslında, fakat kişi ne yapacagını bilmezse bu durum surekli hale gelip kişinin yaşam kalitesini, üretkenliğini yok ettigi gibi aşırı yorgunluk, bitkinlik, kas tutulmaları, sırt ve boyun agrıları, aşırı terleme, uykusuzluk,iştahsızlıkgibi psikosomatik beirtiler vermeye başlıyor... ŞİMDİ Pozitif düşünmenin değerini anlamak dahada kolaylaşıyor sanırım... ASLINDA HER ŞEY DÜŞÜNCELERİMİZDE BAŞLIYOR Pozitif düşünceler, iyi düşünceleri aklımızdan geçirince mesela çok mutlu olduğumuz bir anı düşününce kendimizi neden daha mutlu hissediyorsak ve vücudumuz rahatlıyor ve mutlulugumuz artıyorsa bu düşüncelerimiz beynimizin bize güzel duygular, mutluluk hissetmemize yarayan iyi hormon olan adrenalinin salgılanmasını sağlar. Adrenalin bizim herzaman ihtiyacımız olan bir hormodur mutluluk ve huzur için rahatlık için... ŞİMDİ DÜŞÜNCENİN GÜCÜNÜ BİR DAHA DÜŞÜNÜRSEK....NELERE KADİR OLDUGUNU... ARTIK SANIRIM BİR SEÇİM YAPMA ZAMANI İYİ HATIRALARMI YOKSA KÖTÜ ANILARIMI YAŞAMAK İSTİYORSUNUZ. TABİKİ DÜŞÜNCE KONTROLLERİNİN NASIL OLACAGINI DA ÖĞRENMEK KOŞULUYLA. ![]() |
6686 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |