Çocuk Ergen Psikiyatrisi istanbul 0533 373 81 23
mylife34istanbul@gmail.com
Otizm
05/11/2017 Yaygın gelişimsel bozukluk olarak da adlandırılan otizm spektrum bozukluğu, sosyal iletişimde çeşitli bozulmalar ve sınırlı, tekrarlayıcı davranışlarla karakterize, çoklu genetik kalıtım gösteren, heterojen bir nörogelişimsel sendrom grubudur. Otistik bozukluk, üç alanda bozulma ile karakterize edilmiştir: sosyal iletişim, kısıtlı ve tekrarlayıcı davranışlar ve anormal dil gelişimi ve kullanımıdır. Otizm spektrum bozukluğu tipik olarak yaşamın ikinci yılında belirgin hale gelir ve ciddi vakalarda, sosyal etkileşim alanında yaşından beklenen gelişimin olmayışı yaşamın ilk yılı içinde bile fark edilebilir. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar genellikle sınırlı alanda bulunan etkinliklere yönelik kendilerine özgü bir ilgi gösterir; değişime dirençlidir ve tipik olarak sosyal çevrelerine ve akranlarına uygun bir şekilde yanıt vermezler. Asperger bozukluğu ise dil gelişiminde veya dilin kullanımında gecikme ve belirgin bir bozulma olmadan, sosyal iletişim alanında bozulma ve tekrarlayıcı basmakalıp davranış örüntüleri ile karakterizedir. Otizm spektrum bozukluğu ile yapılan çalışmalarda ortalama tanı yaşının otistik bozukluğu olan çocuklar için 3, asperger sendromu için 7 olduğu ortaya koyulmuştur. Otizm spektrum bozukluğu erkeklerde kızlara göre dört kat daha sık teşhis edilir. Aile ve ikiz çalışmaları otizm spektrum bozukluğunda genetik geçişin önemli olduğunu göstermektedir. Otizm spektrum bozukluğu olan bir çocuğun kardeşlerinde, otizm spektrum bozukluğu tanısı almasa bile çeşitli iletişim ve sosyal becerilerde gelişim bozukluk riski artmaktadır. Elektroensefalografi (EEG) anormallikleri ve epileptik bozukluklar, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerde beklenenden daha fazla görülmektedir. Daha önce tanımlanmış otistik bozukluğu olan çocukların %10-83’ünde çeşitli EEG anomalileri bulunmuştur. Normal çocukların ebeveynleri ile otizm spektrum bozukluğu olan çocukların ebeveynlerini karşılaştıran çalışmalarda çocuk yetiştirme becerilerinde önemli farklılıklar gösterilmemiştir. Otizm spektrum bozukluğunun ana belirtileri Otizm spektrum bozukluğu olan bebekler sosyal gülümseme geliştiremeyebilir ve büyüdükçe bakım verene karşı uygunsuz duruş sergileyebilir. Diğer çocuklara oranla daha az sıklıkta ve zayıf göz teması, çocukluk ve ergenlik döneminde görülebilir. Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların sosyal gelişiminde bağlanmanın hiç olmaması değil, atipik olması karakteristiktir. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar hayatlarındaki önemli kişileri ( ebeveyn, kardeş ve öğretmen ) belirleyemez ya da ayırt edemez; diğer taraftan yabancılarla bırakıldığında yaşıtları kadar güçlü tepki göstermeyebilir. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar genellikle rutinleri bozulduğunda aşırı kaygı hisseder. Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların sosyal davranışları garip ve uygunsuz olabilir. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarla ilgili önemli bilişsel gözlemlerden biri de duyguları anlamlandırma ya da diğer insanların duygusal durumlarının anlama yetilerinin bozulmuş olmasıdır. Bu da başkalarının motivasyonlarını niyetlerini anlamada zorluğa neden olarak, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin empati geliştirmelerine engel olmaktadır. Bu durum toplumsal davranışlarını yorumlamada zorlanmaya ve toplumsal karşılıklığın eksikliğine yol açmaktadır. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar oyuncak ve nesneleri tipik şekilde kullanmak yerine sembolik özellikleri göz ardı edilerek törensel bir biçimde kullanır. Oyuncak veya nesneleri döndürerek, sallayarak, vurarak oynamaktan ve suyun akışını izlemekten genellikle zevk aldıkları görülmektedir. Nesneleri sıraya dizme gibi kompulsif davranışlar ve belirli bir cansız nesneye güçlü bir şekilde bağlanma otizm spektrum bozukluğunda nadir değildir. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar genellikle farklı durumlar arası geçişleri ve değişiklikleri korkutucu bulmaktadır. Yeni bir eve taşınılması, odada bulunan eşyaların yeniden düzenlenmesi veya banyodan önce yemek yeme alışkanlığının değişimi gibi rutin dışına çıkılan durumlar otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda korku, panik ve öfke nöbetlerini tetikleyebilir.
Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda tedavi hedefleri, davranışsal müdahalelerle sosyal etkileşim ve iletişimlerini geliştirmek, okula uyumu ve anlamlı akran ilişkileri geliştirmelerini sağlamak ve bağımsız yaşamlarını sağlayabilecek uzun vadeli becerilerini artırmaktır. Ek olarak, otizm spektrum bozukluğu olan çocukların ebeveynleri, çocukları ile ilişkilerini ve etkinliklerini iyileştirmek amacıyla, sıklıkla psikoeğitim desteği ve psikolojik danışmanlıktan faydalanmaktadır. Yoğun davranışsal programlar, ebeveyn eğitimi ve katılımı ve akademikeğitsel müdahalelerin dahil edildiği kapsamlı bir tedavi programı otizm spektrum bozukluğu için en fazla umut vaat eden sonuçları vermektedir. 0533 373 81 23 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |