Dr. SUAT GERİŞ 05366373524
suatgeris@gmail.com
EKONOMIK KRIZIN PSIKOLOJIK ETKILERI
10/09/2019 EKONOMIK KRIZIN PSIKOLOJIK ETKILERI Kriz ne olursa olsun insan üzerinde oluşturduğu ilk etki ‘Şok Dönemi’dir. Bu küresel ekonomik krizde de öncelikle insanlar inanma güçlüğü yaşayacak ve bu olayın etkisi ile ne yapacağını bilmez bir halde durağan kalmayı tercih edecektir. Bu dönemi takip eden ‘Tepki Dönemi’ şok döneminden sonra birkaç gün içinde yaşanmaktadır. Bu dönemde konu hakkında yorum yapmalar, sisteme eleştiriler, kabullenmemeler, reddetmeler ve buna sebep olan faktörlere yönelik tepkiler artmaya başlar. Ve ne yapabileceği konusunda kararlar alınmaya bunu takiben de durağanlıktan çıkılıp, hareket etmeye başlanılacaktır. Bu dönemin sonucunda da yaşanan bu krize yönelik ‘Uyum Dönemi’ oluşacaktır. Duruma uyum sağlayıp yaşantısına devam edenler kadar bu krizin yarattığı etkiler ile kendine ve çevresine zarar verebilecek kişiler de oluşacaktır. Bu dönemlerden yola çıkarak ekonomik krizlerin insanın üzerinde yarattığı psikolojik etkileri daha detaylı bir şekilde sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Ekonomik krizler, insanların geleceğe yönelik kaygı ve endişelerini
artırmaktadır. İnsan geleceğini garantiye almak ve geleceğe güvenmek ister.
Geleceğin onun temel gereksinimleri için ne tür zorluklar yaratacağı üzerinde
düşünmeye başlar. Geleceğini tehdit eden her olaya karşı endişe ile bakar. Bu
konuda Maslow’un İhtiyaçlar Teorisi’nden bahsetmeden geçemeyeceğim. İnsan,
ihtiyaç teorisinde var olan fizyolojik gereksinimlerini bile karşılayamayacağı
endişesinden dolayı diğer gereksinimleri ile ilgilenmeyecektir. Yaşamını ve
ihtiyaçlarını tehdit altında hisseden insan kendini geliştirmek için çaba
gösteremeyecektir. Maslow hiyerarşisinde en son kategori olan kendini
gerçekleştirmede sorunlar yaşanacaktır. Buradan yola çıkarak insan temel
ihtiyaçlarını karşılamada sorun yaşadığında daha agresif ve saldırgan olabilir. KÜRESEL KRİZİN YARATACAĞI OLASI SORUNLAR 1. İş
hayatında oluşabilecek sorunlar, İŞ HAYATINDA OLUŞABİLECEK SORUNLAR İş
yerlerinde çalışanlar arasında rekabet başlayacak ve çalışanlar işlerini
kaybetmemek için diğer insanları geçmeye çalışacak veya kendisi işte kalabilmek
için diğer insanların ayağını kaydırmaya çalışacaktır. Her gün işe giderken
‘bugün kim işten çıkarılacak, acaba ben mi?’ diye düşünen ve işten atılma
riskini taşıyan bir insan, işe giderken endişeli, gergin ve kaygılı olacaktır.
İş hayatı ve işten edinilen kazanç insanın kendini güvencede hissetmesine sebep
olur. Bunları kaybedeceği düşüncesi insanın iş verimini düşürecektir. İşe
dikkatini veremeyecek, yapacağı şeylere konsantre olmasını engelleyecektir. İş
yerinde yaşanacak sorunlar sadece iş veriminin düşmesi olmayacaktır. İş
yerindeki arkadaşları ile ilişkilerini de etkileyecektir. Birbirlerini rakip
olarak görmeye başlayan kişiler, birbirlerinin yaptıklarını engellemek ya da
birbirlerinin açıklarını bularak kendi yerlerini sağlamlaştırmaya çalışacaktır.
İş yerinde yaşanacak güvensizlik kişilerin birbirleri ile iletişimlerini de
önemli ölçüde azaltacaktır. İletişim de güven sorunu, paylaşımı engeller.
Geçmişte aldığı kredileri ödeyemeyen ya da birikimlerini borsaya ya da farklı
yerlere yatıran kişiler kendini garantide hissedemeyecektir. Sürekli verilecek
haberleri dinlemeye yönelecek kendini yapması gereken işe veremeyecektir. AİLE İÇİ SORUNLAR İş
yerindeki gerginliğe sebep olan bu kaygı ve endişeli durum kişilerin ev ya da
özel yaşamına da yansıyacaktır. Aile bireylerine karşı öfkeli ve saldırgan bir
tavır sergileyebilirler. Eve maddi katkı sağlayan kişinin işlerinin bozulması
aile fertlerinin ona yönelik davranışlarını olumsuz yönde etkiler. Çocukların
kriz öncesi yaşantılarını devam ettirmek istemeleri çatışmalar yaşanmasına
sebep olabilir. Çocuk önceden sahip olduğu isteklerine engel konmasını
istemeyip tepki gösterebilir. Yaşadığı durum onun arkadaşları arasındaki yerini
ve önemini de sarsabilir. Kayıp yaşayan çocuk öfkesini ailesine ve
arkadaşlarına yansıtabilir. Eş ile olan iletişim bozulabilir. Gelecek kaygısı
yaşayan birey kendine güvenini yitirebilir. Kendine güvenini yitiren birey
hiçbir şey yapmak istemeyecektir. İsteksizlik motivasyonu etkileyecektir.
Motivasyonu eksik olan birey eşi ile sorunlar da yaşamaya başlayabilir. BİREYSEL, FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK SORUNLAR İş
hayatının ve maddi kaygıların yarattığı sorunlar insan yaşamının diğer
boyutlarını da etkileyebilir. Ayrıca yapmak istedikleri konusunda
kararsızlıklar yaşayacak ve risk almaktan kaçınacaktır. Risk almak istemediği
ve kendini garantide hissetmediği için parasını harcamayacaktır. Bu da
ekonomiyi çıkmaza sürükleyecektir. Üretim ve tüketimin olmadığı bir ekonomi
düşünülemez. Küçülme ve üretimin azalması işsizliği artıracak. İşsiz kalan
insan da tüketim yapmaktan kaçınacaktır. İnsan sahip olmayı isteyen bir
varlıktır. Tüketim insanın sahip olma ihtiyacını destekleyen bir olaydır. Sahip
olamamak ve ihtiyaçlarının dışında bir şey alamamakta insanın psikolojik
dengesini bozacaktır. Psikolojik olarak depresyon ve anksiyete bulguları
gözlenecektir. Ayrıca psikolojik kaynaklı fiziksel şikayetler de ortaya
çıkabilir. Baş ağrısı, mide ağrısı, bulantı, gerginliğe bağlı vücudun çeşitli
bölgelerinde ağrılar gibi… Kişiler yaşanan krize bağlı olarak çaresizlik
duyguları yaşayabilir. Bu durumdan nasıl kurtulabileceği ve nasıl baş
edebileceğini düşünmeye başlar, çareler arar. Çaresizlik hisseden insan ya
sorun yaratan durumdan kaçmaya ya da sorunun içinde mücadele etmeye
çalışacaktır. Sorundan kaçma yolunu seçen insan, içinde bulunduğu durumla baş
edemediğinde kendine zarar verebilecektir. İş hayatının ve özel yaşamın
kaybedildiği anlar yaşanabilir. DİĞER İNSANLARLA SOSYAL İLİŞKİ SORUNLARI Beklentilerin karşılanamayacak düzeye gelmesi kişileri birbirinden uzaklaştırır. Pek çok insan kendini sosyal yaşamdan izole edebilir. Geçmişteki maddi olanaklarını kaybeden insan kendisini diğer insanlardan uzaklaştırabildiği gibi, diğer insanlar tarafından da terk edilebilir. Krizle ilgili olumsuz düşünceler kişilerin kaygı, korku, öfke, endişe, gerginlik, yalnızlık, çaresizlik, risk almamak, isteksizlik, yetersizlik ve güvensizlik, motivasyon azalması şeklinde duygu ve davranışlarını artıracaktır. Küresel kriz kişilik özelliklerine bağlı olarak da her insan üzerinde farklı etkiler yaratacaktır. Kişilik özelliklerinin yanı sıra kişinin sosyo-ekonomik yapısını da göz ardı edemeyiz. Psikolojik etkilerden bahsederken bireyi bir bütün olarak ele almamız gerekiyor. Psikolojik yapısının oluşumunda toplumsal boyutunu yok saymak mümkün değil. Bireylerde meydana gelen bu değişiklikler toplumun değer yargılarını da etkileyecektir Dr. Suat GERİŞ Psikoloji Doktoru- Sağlıklı Yaşam
Koçu-Bireysel Gelişim Koçu-Biyoenerji Masajı Uzmanı |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BİOENERJİ NEDİR ? - 20/09/2019 |
Dr.Suat GERİŞ Psikoloji Doktoru- Sağlıklı Yaşam Koçu-Bireysel Gelişim Koçu-Bioenerji Masajı Uzman İletişim+ Whatsapp 0 536 637 35 24 |
Psikoloji Doktoru- Sağlıklı Yaşam Koçu-Kişisel Gelişim Koçu- Yönetici Koçu-Bioenerji Masajı Uzman - 19/09/2019 |
-Ülkemizde En Çok Görülen 7 Psikolojik Sorun- |
MEVSİMSEL DEPRESYON - 18/09/2019 |
Psikoloji Doktoru, Biyoenerji Masaj Uzmanı, Sağlıklı Yaşam Koçu, Kişisel Gelişim Koçu İletişim Telefonu 0 536 637 35 24 |
TEKNOLOJI BAĞIMLILIĞI SORUNLARI ve TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI İLE ETKİN MÜCADELE NASIL OLMALIDIR? - 10/09/2019 |
Dr. Suat GERİŞ Psikoloji Doktoru- Sağlıklı Yaşam Koçu-Bireysel Gelişim Koçu-Biyoenerji Masajı Uzmanı |
RUHSAL DETOKS - 10/09/2019 |
Dr. Suat GERİŞ Psikoloji Doktoru- Sağlıklı Yaşam Koçu-Bireysel Gelişim Koçu-Biyoenerji Masajı Uzmanı |
YOSHINORI OHSUMI Kimdir? Autophagy-Otofaji Nedir? - 10/09/2019 |
Dr. Suat GERİŞ Psikoloji Doktoru- Sağlıklı Yaşam Koçu-Bireysel Gelişim Koçu-Biyoenerji Masajı Uzmanı |
Psikoloji Doktoru- Sağlıklı Yaşam Koçu-Biyoenerji Uzmanı Dr. Suat GERİŞ Kimdir? - 09/09/2019 |
Erzurum’un Hasankale ilçesinde doğan, 1959’da İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirip kariyerini Amerika’da, Yale Üniversitesi’nde yapan, sonraki çalışmalarını New York’ta Albert Einstein Tıp Fakültesi Psikiyatri ve Davranış Bilimleri bölümünde “başkan” |