MyLife Danışmanlık ve Koçluk Merkezi
Telefon : 0505 767 58 85
0216 347 60 03
istanbul Üsküdar Kadıköy Bakırköy de Psikolojik Danışmanlık
istanbul Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Koşuyolu, Beylikdüzü, Bakırköy Danışmanlık Merkezlerimizle Psikolog Pedagog Aile Evlilik Çift Terapistleri hem de Danışmanlarımızla Hizmetinizdeyiz. 0533 373 81 23
Online veya Yüzyüze Hamile Lohusa Bebek Çocuk Psikolojik Danışmanlığı istanbul
Hamilelik döneminde psikolojik destek almak bebeğin sağlığı açısından stresin en alt düzeye indirilmesine yardımcı olur. Aynı zamanda gebelikte psikolojik destek almak, kaygı ve endişelerin de azalmasına yardımcı olur.
Bebek ve çocuklar için psikolojik destek almanın faydaları nelerdir?
Pedagoga hamilelik döneminde bebeğin aileye gelişi konusunda, kardeşinin bebeği kabullenme sürecini destek olacak tavsiyeler almak, bebek bakımı ve gelişimi hakkında bilgi almak için gidilmelidir.
Ergenler hangi durumlarda uzman psikolog desteği almalıdır faydaları nelerdir?
Gece korkuları, Fobiler, Kaygı bozukluğu
Parmak emme (bebeklik dışında)
Tırnak yeme, Öfke ve saldırganlık
Altını ıslatma, Dışkı kaçırma veya tutma,Kekemelik, Tikler, Yalan söyleme
,Çalma vb...
Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS kimdir?
Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS kimdir?Lisans eğitimimi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü olarak bitirdikten sonra Yüksek Lisan eğitimimi Klinik Psikolojisi üzerine tamamladım 0533 3738123
Psikoterapi Hizmetlerimiz
Bireysel, Çocuk, Ergen, Erişkin, Flört, Aşk, Sözlülük, Nişanlılık ve Evlilik - Aile - Çift- Cinsel Terapileri ile istanbul Üsküdarda Kadıköyde Acıbademde Bakırköyde Fatihte Acıbademde Koşuyolunda hizmetinizdeyiz. 0533 373 81 23
Koçluk Hizmetleri
Yaşam Koçluğu, Aile Koçluğu, Kariyer Koçluğu - Medya ve Oyuncu Koçluğu, Sporcu Koçluğu - Öğrenci Koçluğu, Eğitim Koçluğu - İlişki Koçluğu - Yönetici Koçluğu - Yatırım Koçluğu ,Finans Koçluğu için Whatsapp 0544 724 36 50
Eğitim Seminerleri
Zeka Testleri, Psikolojik Testler, Akıl Oyunları, Robotik - Boşanma, Çocuk Psikolojisi - Öğrenci Koçluğu, Aile Koçluğu, Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Sınav Kaygısı, Hamilelik - Evlilik Öncesi Eğitimleri 0533 373 81 23
24 Kasım Öğretmenler Gününüz Kutlu ve Mutlu Olsun
Öğretmenler, öğrencileri, topluma ve geleceğe hazırlayan en önemli eğitici ve öğreticilerdir. Bilgiyi, öğrenmeyi, elde etmeyi ve onu kullanmayı öğreten onlardır.
Geleceğin idarecileri, siyasetçileri, fikir ve düşünce dâhîleri, bilgin ve yüksek girişimcileri ilk defa onların ellerinde yoğrulurlar. Toplumun, insanın, eğitimin ve öğretimin hamurunda mutlaka onların eli vardır. Onlar, her türlü erdemin ve ruh güzelliğinin taşıyıcısıdırlar, ya da öyle olmak zorundadırlar.
Bugün ne yazık ki toplumsal gerçeklikte ve dünyanın bir çok yerinde öğretmenler, hem sosyal nüfuzunu, hem de maddi-manevî donanımının çoğunu kaybetmişlerdir.
Oysa onlar, bizim geleneksel toplumumuzun mukaddes birer taşıyıcısıydılar. Her türlü insanî ve toplumsal yükün altında onların emeği vardır. Dolayısıyla etki ve saygınlıkları da o ölçüde genişti. Bir çok yerde bozulan eğitim öğretim sistemi, hayat pahalılığı ve bir çok sebepler zinciri maalesef öncelikle onları vurdu.
Öğretmenler, düşünce, kalite ve toplumsal nüfûzunu yitirince, her alanda insanın kalitesi de düştü. İşte tam da böyle bir zamanda ortaya konan yeni hareket tarzları, akıllı teknolojiler ve eğitim-öğretime dünyanın susamış olmasıyla uzun zamandır sıradanlaşmış bu mesleği yeniden ihyâ etmek mümkün.
Bugünlerde öğretmenler, yeni donanımlarla tekrar tarih sahnesine çıkabilirler. Bu sefer eskisinden daha geniş bir sosyal vizyona, maddî-manevî donanıma, fedâkâr ve vefâkâr bir kimliğe sahip olabilirler.
Öğretmenler, günümüzde tarihin bir çok döneminden daha fonksiyoner olma şansına sahipler. Adeta uyuyan bir devi yeniden uyandırmak mümkün. Öğretmenlerin üzerinden, Müslüman Türk hamiyetperverliğini, fedakârlığını ve binlerce yıldır aktıkça durulmuş ve saflaşmış o koca ırmağın engin coşkusunu harekete geçirme vakti geldi. Denebilir ki, geniş eğitim kadrosunu ve yeni eğitim seferberliğini hakkıyla anlayarak, analiz ederek yorumlamaya ihtiyaç vardır. Öğretmenlerin bu dönemde, işte bu denli merkezi bir rol üstlenmeleri fırsatı var günümüz sisteminde. Onlar, hem erdemli bir toplumun, hem de fedakâr insanın, hoşgörünün ve diyaloğun taşıyıcısıdırlar. Daha önce de ifade ettiğim gibi, hem yeni bir eğitim sistemi kurmak, hem de yeni bir fedakârlık örneği geliştirme şansı önümüzde duruyor. Tarihin hiç bir döneminde öğretmenin bu ölçüde geniş küresel bir etki alanı olmamıştır. Sanal ortam, internet, youtube ve akıllı tahtalar yardımıyla öğretmenler hiçbir zaman bu kadar çok sesli, renkli, farklı dillere ve kültürlere sahip geniş dünya coğrafyasına seslenmemiştirler.
Öğretmenler, doğumdan ölüme kadar, bütün bir hayat boyu, hayatı şekillendiren eğitici-öğreticilerdir.
Öğretmenlerin, bireyler üzerindeki etkisi, anne, baba ve toplumun etkisi ile atbaşı kıyasıya yarışır. Aslında, anneyi de, babayı da, hatta toplumu da yoğuran onlardır. Onların elinin, içine girmediği her hamur tatsız ve tuzsuz sayılır.
Evet, öğretmenlerini bulmuş bedevî topluluklar, melekler kadar yücelir ve koro hâlinde öğretmenlik payesine yükselirler. Ve yine iyi bir öğretmenler sayesinde Makedonya, cihanın büyük fâtihlerinden birine sahip olur. Türkiyem, iyi öğretmenlerler sayesinde çağdaş muasır medeniyetler devrine erer. Çağlarla oynayan Fâtih; büyük disiplin ve nizam insanı Yavuz ve daha yüzlercesi, böyle seçkin birer üstat elinden çıkmış nâdide çıraklardı.
Öğretmenlerin elinde madenler saflaşır, som altına ve pırıl pırıl gümüşe dönüşürler. O sırlı ellerde en ham ve en değersiz şeyler, elmaslar hâline gelirler. Hiçbir fabrika onlar kadar seri ve onlar kadar sistematik olarak iş göremez. Karşısına aldığı yüzlerce insana, bir anda bütün duygu tayflarını intikal ettirmek ve onların varlıkları içinde ikinci bir varlık hâline gelmek, öğretmenlerden başka çoğu kimseye nasip olmamıştır.
Onlar sayesinde insanlar bulutlar gibi yükselir ve rahmet olarak yere inerler.
Bugün doğru olarak ne biliyorsak ve ne biliniyorsa hemen çoğu onlardandır.
Ne var ki herkesin 'gerçek' ten fayda görmesi nispetinde, her öğretmenin görünümü de başka başka olmuştur:
Brahman yüce duygularıyla öğrencilerinin gönlünde ebedileşen bir öğretmenlerden biriydi. Buda Nirvana'ya giden çetin yolda, temiz duygularıyla örnek ayrı bir öğretmen idi. Konfiçyus ahlâkın, Hürmüz sonsuzluk sırrının işaretçisi birer öğretmen idiler. En yüce varlıkta billûrlaşan Ömerler ise, büyük üstatları sayesinde her biri başlı başına birer baş öğretmen oluvermişlerdi. Başöğretmen Atatürk ise günümüz Türkiyesine hala rehberlik etmektedir.
Bütün canlılığıyla insanlığın gönlünde, en temiz çizgiler hâlinde devam eden bu öğretmenler ve üstatları, zaman aşındıramamış ve toplumsal çalkalanmalar onları unutturamamıştır. Kim bilir, belki de bir gün gide gide insanlık, yeniden bu kadim çizgiye gidip dayanacaktır.!
Kendi öğretmenleri ve üstatlarını bulup, yeniden inşâ dönemine geçecek olan bizim insanımızın derlenip toparlanması ise, hepten şaşırtıcı olacağa benziyor. Elverir ki, günümüz öğretmenleri araştırmacı ve keşfedici bir ruha sahip bulunsun. Mukaddes kanaat ve düşüncelerinin hakkını vererek, Nizamülmülk'le Alpaslan'ı yan yana görsün. Fâtih'le Akşemseddin'i, Zenbilli ile Yavuz'u birbirinden ayırmasınlar. Gazalî'nin aydın semâsında, Pascal'ı unutmasınlar. Mevlâna'nın terapötik ifâdeleriyle semâa kalkarken, laboratuara uğrayıp Pastör'ü selâmlamayı da ihmâl etmesinler.
Sözün özü, öğretmenler ve öğrencileri, kafa, kalp ve ruh bütünlüğünü kendilerine prensip edinsinler...
Çağını yakalayıp geçme ve neslini yüceltme sancısını çeken öğretmenlere binlerce selâm olsun...
Eğitim, Öğretim, Öğrenci, Veli ve Öğretmenlik Psikolojisi ve Pedagojisiyle ilgili Sorularınız için Dr. Ekrem Çulfa 0544 724 36 50
Bugün ne yazık ki toplumsal gerçeklikte ve dünyanın bir çok yerinde öğretmenler, hem sosyal nüfuzunu, hem de maddi-manevî donanımının çoğunu kaybetmişlerdir.
Oysa onlar, bizim geleneksel toplumumuzun mukaddes birer taşıyıcısıydılar. Her türlü insanî ve toplumsal yükün altında onların emeği vardır. Dolayısıyla etki ve saygınlıkları da o ölçüde genişti. Bir çok yerde bozulan eğitim öğretim sistemi, hayat pahalılığı ve bir çok sebepler zinciri maalesef öncelikle onları vurdu.
Öğretmenler, düşünce, kalite ve toplumsal nüfûzunu yitirince, her alanda insanın kalitesi de düştü. İşte tam da böyle bir zamanda ortaya konan yeni hareket tarzları, akıllı teknolojiler ve eğitim-öğretime dünyanın susamış olmasıyla uzun zamandır sıradanlaşmış bu mesleği yeniden ihyâ etmek mümkün.
Bugünlerde öğretmenler, yeni donanımlarla tekrar tarih sahnesine çıkabilirler. Bu sefer eskisinden daha geniş bir sosyal vizyona, maddî-manevî donanıma, fedâkâr ve vefâkâr bir kimliğe sahip olabilirler.
Öğretmenler, günümüzde tarihin bir çok döneminden daha fonksiyoner olma şansına sahipler. Adeta uyuyan bir devi yeniden uyandırmak mümkün. Öğretmenlerin üzerinden, Müslüman Türk hamiyetperverliğini, fedakârlığını ve binlerce yıldır aktıkça durulmuş ve saflaşmış o koca ırmağın engin coşkusunu harekete geçirme vakti geldi. Denebilir ki, geniş eğitim kadrosunu ve yeni eğitim seferberliğini hakkıyla anlayarak, analiz ederek yorumlamaya ihtiyaç vardır. Öğretmenlerin bu dönemde, işte bu denli merkezi bir rol üstlenmeleri fırsatı var günümüz sisteminde. Onlar, hem erdemli bir toplumun, hem de fedakâr insanın, hoşgörünün ve diyaloğun taşıyıcısıdırlar. Daha önce de ifade ettiğim gibi, hem yeni bir eğitim sistemi kurmak, hem de yeni bir fedakârlık örneği geliştirme şansı önümüzde duruyor. Tarihin hiç bir döneminde öğretmenin bu ölçüde geniş küresel bir etki alanı olmamıştır. Sanal ortam, internet, youtube ve akıllı tahtalar yardımıyla öğretmenler hiçbir zaman bu kadar çok sesli, renkli, farklı dillere ve kültürlere sahip geniş dünya coğrafyasına seslenmemiştirler.
Öğretmenler, doğumdan ölüme kadar, bütün bir hayat boyu, hayatı şekillendiren eğitici-öğreticilerdir.
Öğretmenlerin, bireyler üzerindeki etkisi, anne, baba ve toplumun etkisi ile atbaşı kıyasıya yarışır. Aslında, anneyi de, babayı da, hatta toplumu da yoğuran onlardır. Onların elinin, içine girmediği her hamur tatsız ve tuzsuz sayılır.
Evet, öğretmenlerini bulmuş bedevî topluluklar, melekler kadar yücelir ve koro hâlinde öğretmenlik payesine yükselirler. Ve yine iyi bir öğretmenler sayesinde Makedonya, cihanın büyük fâtihlerinden birine sahip olur. Türkiyem, iyi öğretmenlerler sayesinde çağdaş muasır medeniyetler devrine erer. Çağlarla oynayan Fâtih; büyük disiplin ve nizam insanı Yavuz ve daha yüzlercesi, böyle seçkin birer üstat elinden çıkmış nâdide çıraklardı.
Öğretmenlerin elinde madenler saflaşır, som altına ve pırıl pırıl gümüşe dönüşürler. O sırlı ellerde en ham ve en değersiz şeyler, elmaslar hâline gelirler. Hiçbir fabrika onlar kadar seri ve onlar kadar sistematik olarak iş göremez. Karşısına aldığı yüzlerce insana, bir anda bütün duygu tayflarını intikal ettirmek ve onların varlıkları içinde ikinci bir varlık hâline gelmek, öğretmenlerden başka çoğu kimseye nasip olmamıştır.
Onlar sayesinde insanlar bulutlar gibi yükselir ve rahmet olarak yere inerler.
Bugün doğru olarak ne biliyorsak ve ne biliniyorsa hemen çoğu onlardandır.
Ne var ki herkesin 'gerçek' ten fayda görmesi nispetinde, her öğretmenin görünümü de başka başka olmuştur:
Brahman yüce duygularıyla öğrencilerinin gönlünde ebedileşen bir öğretmenlerden biriydi. Buda Nirvana'ya giden çetin yolda, temiz duygularıyla örnek ayrı bir öğretmen idi. Konfiçyus ahlâkın, Hürmüz sonsuzluk sırrının işaretçisi birer öğretmen idiler. En yüce varlıkta billûrlaşan Ömerler ise, büyük üstatları sayesinde her biri başlı başına birer baş öğretmen oluvermişlerdi. Başöğretmen Atatürk ise günümüz Türkiyesine hala rehberlik etmektedir.
Bütün canlılığıyla insanlığın gönlünde, en temiz çizgiler hâlinde devam eden bu öğretmenler ve üstatları, zaman aşındıramamış ve toplumsal çalkalanmalar onları unutturamamıştır. Kim bilir, belki de bir gün gide gide insanlık, yeniden bu kadim çizgiye gidip dayanacaktır.!
Kendi öğretmenleri ve üstatlarını bulup, yeniden inşâ dönemine geçecek olan bizim insanımızın derlenip toparlanması ise, hepten şaşırtıcı olacağa benziyor. Elverir ki, günümüz öğretmenleri araştırmacı ve keşfedici bir ruha sahip bulunsun. Mukaddes kanaat ve düşüncelerinin hakkını vererek, Nizamülmülk'le Alpaslan'ı yan yana görsün. Fâtih'le Akşemseddin'i, Zenbilli ile Yavuz'u birbirinden ayırmasınlar. Gazalî'nin aydın semâsında, Pascal'ı unutmasınlar. Mevlâna'nın terapötik ifâdeleriyle semâa kalkarken, laboratuara uğrayıp Pastör'ü selâmlamayı da ihmâl etmesinler.
Sözün özü, öğretmenler ve öğrencileri, kafa, kalp ve ruh bütünlüğünü kendilerine prensip edinsinler...
Çağını yakalayıp geçme ve neslini yüceltme sancısını çeken öğretmenlere binlerce selâm olsun...
Eğitim, Öğretim, Öğrenci, Veli ve Öğretmenlik Psikolojisi ve Pedagojisiyle ilgili Sorularınız için Dr. Ekrem Çulfa 0544 724 36 50
