• https://www.facebook.com/mylife.kocluk
  • https://www.twitter.com/dersimizrobotik
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

MyLife Danışmanlık ve Koçluk Merkezi

Telefon : 0505 767 58 85
               0216 347 60 03
                

istanbul Üsküdar Kadıköy Bakırköy de Psikolojik Danışmanlık
istanbul Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Koşuyolu, Beylikdüzü, Bakırköy Danışmanlık Merkezlerimizle Psikolog Pedagog Aile Evlilik Çift Terapistleri hem de Danışmanlarımızla Hizmetinizdeyiz. 0533 373 81 23
Online veya Yüzyüze Hamile Lohusa Bebek Çocuk Psikolojik Danışmanlığı istanbul
Hamilelik döneminde psikolojik destek almak bebeğin sağlığı açısından stresin en alt düzeye indirilmesine yardımcı olur. Aynı zamanda gebelikte psikolojik destek almak, kaygı ve endişelerin de azalmasına yardımcı olur.
Bebek ve çocuklar için psikolojik destek almanın faydaları nelerdir?
Pedagoga hamilelik döneminde bebeğin aileye gelişi konusunda, kardeşinin bebeği kabullenme sürecini destek olacak tavsiyeler almak, bebek bakımı ve gelişimi hakkında bilgi almak için gidilmelidir.
Ergenler hangi durumlarda uzman psikolog desteği almalıdır faydaları nelerdir?
Gece korkuları, Fobiler, Kaygı bozukluğu Parmak emme (bebeklik dışında) Tırnak yeme, Öfke ve saldırganlık Altını ıslatma, Dışkı kaçırma veya tutma,Kekemelik, Tikler, Yalan söyleme ,Çalma vb...
Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS kimdir?
Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS kimdir?Lisans eğitimimi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü olarak bitirdikten sonra Yüksek Lisan eğitimimi Klinik Psikolojisi üzerine tamamladım 0533 3738123
Psikoterapi Hizmetlerimiz
Bireysel, Çocuk, Ergen, Erişkin, Flört, Aşk, Sözlülük, Nişanlılık ve Evlilik - Aile - Çift- Cinsel Terapileri ile istanbul Üsküdarda Kadıköyde Acıbademde Bakırköyde Fatihte Acıbademde Koşuyolunda hizmetinizdeyiz. 0533 373 81 23
Koçluk Hizmetleri
Yaşam Koçluğu, Aile Koçluğu, Kariyer Koçluğu - Medya ve Oyuncu Koçluğu, Sporcu Koçluğu - Öğrenci Koçluğu, Eğitim Koçluğu - İlişki Koçluğu - Yönetici Koçluğu - Yatırım Koçluğu ,Finans Koçluğu için Whatsapp 0544 724 36 50
Eğitim Seminerleri
Zeka Testleri, Psikolojik Testler, Akıl Oyunları, Robotik - Boşanma, Çocuk Psikolojisi - Öğrenci Koçluğu, Aile Koçluğu, Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Sınav Kaygısı, Hamilelik - Evlilik Öncesi Eğitimleri 0533 373 81 23
Psikolog Lale Şeylan 05057675885
atalale34@gmail.com
EVLİLİKTE SEVGİ VE SAYGI
15/10/2018

                                                    EVLİLİKTE SEVGİ VE SAYGI

 

Mutlu bir evlilik için en çok tekrarlanan cümle; "evliliğin temeli saygı ve sevgidir" cümlesidir. Peki ama nedir bu sevgi ve saygı, açmak lazım biraz.

 
Sevebilmek herkesin sahip olduğu bir şey midir? Maalesef cevabım "hayır". 
Sevebilmek belli bir kapasiteyi gerektiren bir duygudur. İçinin sözle değil, eylem ile doldurulması gereklidir. Sevgi; içinde saygıyı barındırır. Saygı ise karşındaki insanın kişiliğini kabul etmekten geçer. Onu bir kalıba oturtmaya çalışmak boşa kürek sallamak demektir. Bu boş beklenti ise insanı hayal kırıklığına uğratır. Çünkü kimse kimsenin kalıbına girmeyi gönüllü olarak kabul etmez. Ancak içsel ya da dışsal baskılar nedeniyle bir kalıba girmeye, karşısındaki kişi ya da kişilerin istediği gibi olmaya zorunlu hissedebilir.  Diyelim ki karşımızdakinin istediği şekle büründük;  bu sadece  bizi öfkeye sürükler. Çünkü kendi özgürlüğümüzden vaz geçmiş ve kişiliğimizden ödün vermişizdir. Bu durum  devamlı bir hal alırsa, karşımızdakini sevebilme kabiliyetini yitiriveririz.

 
Sevme kapasitesi dediğimiz şey öyle birden bire oluşan bir şey değildir. Bu yeteneği bize kazandıran önce annemiz, sonra babamız, sonra da çevremizdeki diğer kişilerdir. Sevgi görmemiş olan biri, sevme yetisine sahip olamaz. Çünkü yaptığımız her şey yaşanmış olanların içinden çıkar. Bilmediğimiz, öğrenmediğimiz, hissetmediğimiz şeyi bir başkasına gösteremeyiz.

 
Sevginin içinde karşındakine verdiğin emek vardır. Onu merak etme, onu tanıma, duygularını anlamak isteme vardır. İçinde bir derinlik taşır. Yüzeyselliğin olduğu yerde sevgi yoktur.

 

Sevginin İçinde taşıdığı diğer bir şey de hakikiliktir. Hakiki olmayan sözler, davranışlar karşımızdaki kişinin bilinç altı tarafından anlaşılır. Çünkü kişilerin aralarındaki iletişimde zaten bilinç altları arasında bir etkileşim vardır . 
Sevginin içinde yalan barınmaz, ya da yalanın olduğu yerde sevgi barınmaz da diyebiliriz. Birbirini seven insanlar birbirine karşı net, içten ve hakiki davranırlar. Çünkü ancak birbirine olan güven böyle kurulur. Demek ki, sevginin diğer bir olmazı da "güven" duygusudur. İki kişi arasında; acabalar, soru işaretleri varsa, orada güven duygusu yok demektir. 


Sevginin içinde diğer tarafla ilgi beklentiler vardır. Ondan beklentilerimizi söyleyemezsek, kendimizi ifade edemezsek, o zaman ona olan sevgimizi de kaybederiz. Karşımızdakini kendimiz için sevilebilir tutmak istiyorsak bu konuda açık olmamız gerekir.

Şunu bilmeliyiz ki duygular değişkendir.  Sevdiğimiz  kişiye, kendi duygularımızla ilgili bilgiyi  sunmazsak, neye üzüldüğümüzü, neye kızdığımızı, neden  mutlu olduğumuzu, neleri isteyip istemediğimizi  açık bir şekilde anlatmazsak, “gerçek  ben”  bilgisine varamadığı için istemediğimiz, bizi mutlu etmeyen, üzen, yaralayan şeyleri defalarca yapacaktır. Bu sefer de ona olan sevgimiz yavaş yavaş yok olmaya başlar.


Sevginin içinde barınan diğer bir kavram da; "sorumluluk" tur. Biz birini seviyorsak eğer, ona karşı bir sorumluluğumuz da var demektir. Sevdiğimiz kişiye  yeterli zaman ayırma sorumluluğu, onunla ortak kararlar alma  sorumluluğu, ona yardım etme sorumluluğu , duygularını anlattığında onu dinleyebilme ve anlayabilme sorumluluğu  gibi..


En önemlisi işbirliği içinde olmaktır. Hayatın altından kalkabilmek için birlikte hareket etmeye, iş birliği yapmaya mecburdurlar. Birinin gücünün yetmediği yerde diğeri devreye girmelidir. "Biz" diyemiyorlarsa eğer, işbirliği de yapamazlar zaten. Ortak amaçları olmalıdır. Bu demek değildir ki, bireysel amaçlar olmayacak. Ama ortak hedefler ve bu hedefleri yerine getirme eylemi varsa ancak, evlilik birliğini devam ettirebilirler. Taraflardan biri fazlaca bireysel davranıyor, sadece kendi istediklerini yapıyor, kendi sözünün geçmesini istiyor, kendisine odaklı ve karşısındakinin ne istediği , ne beklediği ile ilgili hiç bir duyarlılığı yoksa,  sesi duyulmayan, duyguları anlaşılamayan insanda bir takım yakınmalar, memnuniyetsizlikler başlar. Her iki taraf da aralarındaki ilişki durumundan memnun olmalıdır ki, kendi cennetlerini kendileri kursunlar. Sadece bir kişinin memnun olup, diğerinin memnun olmadığı ilişki biçiminden  mutlu bir beraberlik çıkmaz.

 
Bir evliliğin cennete mi, cehenneme mi dönüşeceği , bunu oluşturan her iki kişinin de sorumluluğundadır. 
Kendi cennetinizi oluşturmanız dileğiyle.. 

                                                                        Psikolog Lale Şeylan

                                                                                                   Tel:0 555 566 39 79



4168 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SELEKTİF MUTİZM (SEÇİCİ KONUŞMAZLIK) - 16/01/2020
Çocukların, kaygı duydukları ortamlarda konuşmamaları, ancak seçtikleri ortamlarda konuşuyor olmaları durumuna “selektif mutizm” denmektedir.
ÇOCUK SAHİBİ OLMAYA HAZIR MIYIZ? - 15/10/2018
ÇOCUK SAHİBİ OLMAYA HAZIR MIYIZ? Çocuk sahibi olmak çok güzel tabiki fakat, bu sorumluluğa hazır olmayanların anne- babalığa soyunması düşünülmesi gereken bir konu. Çocuk sahibi olmak, toplumumuzda bir statü oluşturuyor ayrıca.
Öğrenci Koçu Kimdir? Öğrenci Koçluğu Nedir?
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
istanbul Çocuk Ergen Psikolojisi